Siyasi anlamda baktığımızda en yakın gelecek, önümüzdeki yerel seçimler. Yaklaşık sekiz buçuk aylık bir gelecek sürecimiz var. Sekiz buçuk ayın sonu, hazırlanacağımız geleceğe ulaşacağımız an olacak. O ana ulaşmak ve geleceği bize ait kılmak için bugünden başlamamız gerekiyor.
Ölenle ölünmüyor. Şaman geleneğinde ölümün ardından gelen; yedisi, kırkı, elliikisi gibi günler çok önemlidir. Elli gün geçti, Elliikisinden sonra artık giden gitmiş, yaşam normale dönmüş olmalıdır.
Bugünden itibaren, normale dönmek için iki günümüz var. Bu iki günde hazırlanalım ve iki gün sonra, yaşananları anılarımızda bırakalım. Artık ölene takılmayalım. Mutsuzluk, umutsuzluk, hüzün, acı, kaygı, çöküntü ve tükeniş duygularımızdan kurtulalım. Yeni koşulları tanımlayalım ve yeni koşullara uyum sağlayarak yaşamımızı sürdürmeye başlayalım.
“Uyum Sağlama”nın bilimsel tanımı: “Bireyin duygu, düşünce ve davranışlarının, değişen koşullara göre ayak uydurabilmesi, aynı zamanda da mücadele ve değişim gerektiren durumlarda esnek davranabilmesidir.”
Uyum sağlamaya, geleceği planlayarak başlayalım.
Malcolm X diyor ki “Gelecek, bugünden ona hazırlananlara aittir.”
Bunu daha önce başaramadık. Çünkü, geriye gittiğimizde gereken zamanda dünden bugüne hazırlanamadık. Ama geçti. Artık, bugünden geleceğe hazırlanırsak, gelecek bize ait olacaktır.
Siyasi anlamda baktığımızda en yakın gelecek, önümüzdeki yerel seçimler. Yaklaşık sekizbuçuk aylık bir gelecek sürecimiz var. Sekiz buçuk ayın sonu, hazırlanacağımız geleceğe ulaşacağımız an olacak. O ana ulaşmak ve geleceği bize ait kılmak için bugünden başlamamız gerekiyor.
Bunun için önce üzerimizdeki ölü toprağını atacağız. Sonra, tespitlerimizi yapıp planlarımızı oluşturacağız. Yeni durumun bizi geleceğe taşıyacak stratejisini kurgulayacak, o stratejiye uygun taktiklerimizi geliştireceğiz.
CHP’nin kısmen; örgütü, belediye başkanları, kanaat önderleri ve seçmenlerinin Kılıçdaroğlu üzerinden yürütmekte oldukları linç kampanyasına bir an önce son verilmeli. Kılıçdaroğlu’nu eleştirmenin dayanılmaz hafifliğinden vazgeçilmeli.
Tespit -1:
Muhalefet Açısından
· Önceki seçimi kaybettik.
· Bir araya getirdiğimiz blok dağıldı.
· Blok içindeki en büyük parti, iç sorunlarıyla boğuşma moduna girdi.
İktidar Açısından:
· İktidar, iç ve dış politikada “U” dönüşleri yaşıyor.
· Ekonomideki çöküş gün ışığına çıktı.
· Ağır vergiler ve enflasyon, halkın yaşamını daha da zorlaştırdı.
Tespit -2:
Seçim Sonuçları
· Geçerli oy kullanan 53 milyon seçmenden 40 milyonunun bulunduğu 30 büyükşehiri, cumhurbaşkanlığı ikinci tur yurtiçi sonuçlarıyla incelediğimizde,
Kılıçdaroğlu’nu merkezine alarak birlikte davranan muhalefet;
· İlk üç ilin (İstanbul, Ankara, İzmir) toplamında 1 milyon 464 bin oy önde,
· İlk on ilin (İlk üç il artı; Bursa, Antalya, Konya, Adana, Kocaeli, Mersin, Gaziantep) toplamında 760 bin önde,
· İlk 20 ilin (İlk on il artı; Manisa, Şanlıurfa, Kayseri, Samsun, Balıkesir, Hatay, Diyarbakır, Aydın, Tekirdağ, Muğla) toplamında 810 bin önde,
· İlk 30 ilin (İlk 20 il artı; Denizli, Sakarya, Kahramanmaraş, Eskişehir, Trabzon, Van, Ordu, Mardin, Malatya, Erzurum) toplamında başa baş.
· Seçmenin %80’i kentlerde %20’si kırsalda yaşıyor ve aynı mantıkta muhalefet:
o Kentlerde %51
o Kırsalda %35
· Bölgesel olarak yurtiçi oylarına baktığımızda muhalefet:
o Ege’de %57,75
o Marmara’da %50,41
o Akdeniz’de %50,78
o Güneydoğu Anadolu’da % 50,54
o Doğu Anadolu’da %45,91
o İç Anadolu’da %40,96
o Karadeniz’de %34,65
·
· Kır-Kent bölgelerinin tamamında muhalefet:
o Toplam %47,8
· Yine, CHP yönetiminde olan 11 büyükşehir ele alındığında muhalefet oyu:
o Doğu, Güneydoğu, Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde yer alan ve yukarıdan aşağı bir hatta sıralanan; Ordu, Tokat, Sivas, Malatya, Adıyaman ve Şanlıurfa ile bu illerimizin doğusunda kalan illerin tamamını içeren toplam otuz ilin seçmen sayısına tek başına sahip olan İstanbul’da %51,78
o Ankara’da %51,23
o İzmir’de %67,13
o Antalya’da %57,35
o Adana’da %54,04
o Mersin’de %60,27
o Hatay’da %49,86
o Aydın’da %59,84
o Tekirdağ’da %59,33
o Muğla’da %66,54
o Eskişehir’de %55,41
· Kalan 51 İl’den 15’inde; Ağrı, Bitlis, Kırklareli, Çanakkale, Edirne, Hakkari, Kars, Kırklareli, Muş, Siirt, Tunceli, Batman, Şırnak, Ardahan ve Iğdır’da muhalefet %50’nin üzerinde, ayrıca 3 İl’de; Artvin, Uşak, Yalova’da da %49’un üzerinde.
· AKP ve MHP’nin, milletvekilliği seçimlerindeki toplam parti oyları:
o 1 Kasım 2015’te %61,4
o 24 Haziran 2015’te %53,7
o 14 Mayıs 2023’te %45,7
o Bu süreçteki toplam oy kaybı %15,7
Siyasi partilerin kadroları ve seçmenleri açısından gerek başkan adayları gerek meclis üyelikleri gerekse de seçim kazanıldıktan sonra görevlendirilecek kadroları açısından, önceden kayıt altına alınacak biçimde bir adil bir paylaşım planı oluşturulmalı.
Bu tespitleri yaptıktan sonra şunu diyebiliriz:
Tabii ki süreçte her il tek tek ele alınarak incelenecekse de üst resim, gerekenlerin doğru yapılması kaydıyla, muhalefet açısından kötümser olunması gereken bir resim değil. Üst resimden hareketle önümüzdeki seçimin, kazanma odaklı planlanması için;
Öncelikle, muhalefetin yeniden toparlanması sağlanmalı.
Her yerel birim özelinde, ince ve özenli bir çalışma yapılmalı.
Siyasi partilerin kadroları ve seçmenleri açısından gerek başkan adayları gerek meclis üyelikleri gerekse de seçim kazanıldıktan sonra görevlendirilecek kadroları açısından, önceden kayıt altına alınacak biçimde bir adil bir paylaşım planı oluşturulmalı.
2019 yerel seçimlerinde becerildiği üzere, Kürt seçmenin muhalefet partilerini destekleyeceği biçimde politikalar ve modeller geliştirilmeli.
CHP yine daha önce olduğu gibi burada lokomotif görev üstlenmeli.
CHP kadroları, moral bozukluğunu üzerinden atarak gereken önderliği ortaya koymalı.
Olası işbirliği içinde olacak partilerden, başta İYİ Parti olmak üzere, CHP dışındaki partilere karşı kırıcı dilden bir an önce vazgeçilmeli.
Seçmenin, genelden yerele odaklanması, yerel aktörler üzerinden değerlendirmeler yapması sağlanmalı.
Parti liderlerinin değil, yerel önderlerin yarışacağı ve yerel iktidarların oluşacağı konusunda farkındalık yaratılmalı.
İşlemeyecek formüllerle ortaya atılan ve aslında liderin istifasına dayandırılan değişim senaryolarının, seçim öncesi gerçekleşme olasılığının olmadığı görülmeli.
Değişim, gelişim, dönüşüm kavramları etrafında dönen tartışmalar, CHP’nin yeniden demokratik yapılanması anlamında, yerel seçim sürecini baltalamadan sürdürülmeli.
CHP’nin kısmen; örgütü, belediye başkanları, kanaat önderleri ve seçmenlerinin Kılıçdaroğlu üzerinden yürütmekte oldukları linç kampanyasına bir an önce son verilmeli.
Kılıçdaroğlu’nu eleştirmenin dayanılmaz hafifliğinden vazgeçilmeli.
Sonuç itibarıyla,
Eğer bunlar yapılamazsa;
CHP, 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti ile işbirliği kurarak AKP’nin elinden aldığı; Ankara, İstanbul, Antalya, Adana, Mersin’i kaybedebilir.
İl belediyelerinde de kayıplar yaşayabilir.
Herkese önerim; derlenin, toparlanın, üzerinizdeki negatif duygulardan kurtulun, ışığı yeniden yakalayalım ve tıpkı 2019’da olduğu gibi, umutlarımızı yeniden ayağa kaldıralım.
AKP ve MHP, Ankara ve İstanbul’u kazanarak paylaşmak üzere, bu iki ili garantilemek kaydıyla, aralarındaki işbirliğini geliştirerek İYİ Parti’ye, kazanabileceği kesin görünen yerlerden; büyükşehir, il ve ilçe belediyeleri bırakabilir.
Bu noktada, duygusallıktan uzak ve gerçekçi bir bakış açısıyla not etmek gerekirse, İYİ Parti’nin yerelde, kendi politikaları gereği geleceğini planlamak üzere gireceği işbirlikleri de kınanamaz, İYİ Parti, muhalefeti; sattı, bıraktı, terk etti kavramlarıyla yaftalanamaz.
Simgesel olarak net bir şey söylemek gerekirse,
Doğru öngörüler ile strateji ve taktikler oluşturulamazsa, süreç, nakış örer gibi örülmezse; Ankara ve İstanbul’un MHP ve AKP’ye geçmesi kaçınılmaz olacak, muhalefet açısından kısa sürede yaşanacak ikinci bir yenilgiyle; umutlar bir kez daha yıkılacak, moraller bir kez daha çökecek, yaşam çok daha çekilmez hâle gelecek.
Herkese önerim; derlenin, toparlanın, üzerinizdeki negatif duygulardan kurtulun, ışığı yeniden yakalayalım ve tıpkı 2019’da olduğu gibi, umutlarımızı yeniden ayağa kaldıralım.
İnanın, yapabiliriz.